Umudun, cesaretin, teslimiyetin ve aşk uğruna ödenen bedellerin hikâyesi…
“Ben seni evrene haykırdım. Yıldızlar yerlerinden kaydı. Tüm uzay duydu. Sen duymadın mı?”
Bitmiş bir aşkın hatırasıyla vedalaşmak için dünyanın bir ucuna giden Leyla ile kendi bitişiyle henüz yüzleşmemiş Baran’ın yolları, dünyanın tüm kentlerindeki tüm barlar arasında, 6.843 mil uzaktaki bir barda kesişir.
İki yıldız kayar o gece, sisin içinden.
Leyla bu aşkın izlerini silmek değil, bir gün bunları yazarak özgürleşmek istediğini fark eder. Baran ise kendisini bir sisin içine hapsettiğini..
Üçüncü bir yıldız daha kayar o gece ama o kuyruklu yıldızın ucuna; aşka tutunmak kolay değildir.Aylar geçer, dünya kendi etrafını yüzlerce kez gezinir ve birbirinin ismini bile bilmeden binlerce mil uzağa sürüklenen Leyla ve Baran’ı evren, dünyanın bir başka ucunda, yeniden bir araya getirir.
Bir yayınevinin bahçesinde, aylar önce o gece yazmaya karar verdiği romanıyla bekleyen Leyla’yı karşılayacak kişi, o romanın editörü olacak olan Baran’dan başkasını değildir.
Aşk korkuları yenebilir mi?
Kopkoyu bir sisi dağıtabilir mi?
Yıldızları yerinden kaydırabilir mi aşk?
Bir yazarla bir editör, ilk satırlarını beraber yazdıkları romanın sonunu getirebilir mi?