Geçmişin daima inşa halinde olduğunu, insanların kendilerini anlamalarına ve kimliklerine katkı sağlayan şekillendirilebilir bir araç olduğunu anlamalıyız. Ve bu geniş şemsiye altında, her antik topluluğun geçmişle olan kendi özel ilişkisini tasavvur ve ifade etme biçimleri bu sayfalarda karşılaşmış olduğumuz önemli siyasal ve dinsel fikirlerin –ve ayrıca güçlü hükümdarların ve bireylerin– çoğundan etkilendiler (veya etkilenmiş oldukları düşünüldü). Antik Dünyalar – Doğu ve Batı’nın Muhteşem Tarihi, antik insanların kendi geçmişlerini hayal etme, yeniden hayal etme ve o geçmişi kendileri, içinde yaşadıkları zamanlar ve gelecekleri hakkındaki süregiden diyalog ve tartışmanın bir parçası yapma biçimlerini kesin bir şekilde gösteriyor.