İçime attığımkar taneleri kadar küçük şeylerin zamanla önünde durulmaz bir çığadönüşebileceğini öğrendim. Oysa bir dağın zirvesine düşen ufacık kar tanelerigibiydi hepsi... Zamanla yuvarlanıp döndüler içimde, büyüdüler ve kocaman birçığa dönüştüler.Meğer her şeyiiçine atmak bir felaketmiş...Çünkü içineattıklarının altında ezilir, yorulurmuş insan.Sen benim içimeattığım her şeysin. Çocukluğum, gençliğim, alınganlığım, pişmanlığım, umudum...Sen benim hissettiklerimsin... Sen, bir daha hissedemeyeceğim tek şeysin...Ne olurdukarşımda dursaydın şimdi? Sımsıkı sarılabilseydim boynuna, kokunu içime çekerekağlayabilseydim omzunda... Ne olurdu küçücük bir ihtimal daha olsaydı? Keşkebunları sana söyleyebilmenin başka bir yolunu bulabilseydim.Ne yazık ki bumümkün değil!İçimden birçığlık gibi kopup gidiyor hissettiklerim... Umarım duyarsın beni, umarımhissedersin kalbimden geçenleri.Seni her şeydençok seviyorum.