Her gün bir öncekinden sıcak ya da daha sıcaktı.Buna karşın,parlak ya da mutlu bir yaz değildi.
Söndürülemeyen yangınlar, tükenen türler, insanların paylaştığı felaket haberleri gündemi kaplamışken işinin, büyüyen oğlunun ve orta yaşı geçmeye başlayan bedeninin telaşlarıyla uğraşan mimar Anna, 87 yaşındaki annesinin hastaneye kaldırıldığını kardeşinden gelen bir mesajla öğrenir.
Kardeşleriyle birlikte annelerini hayatta tutmak için gereken her şeyi yapmaya karar verirler, ancak Anna’nın hem kendi bedeninde hem çevresinde ürkütücü eksilmelerin, kaybolmaların başlamasıyla birlikte hayatın ve ailesinin göz ardı edilmiş bazı gerçekleri su yüzüne çıkar.
Gündüşlerinin Yaşayan Denizi modern insanınen temel gerçeğe, ölümlülüğe bile meydanokurken neleri kaybedebileceğine dairbüyülü, hiper-gerçekçi bir anlatı.
Günümüz dünyasının kaotik ortamıiçinde hakikatin nasıl kaybolduğunadair Saramago’yu aratmayançağdaş bir aile meseli.