“MESİH GELDİĞİNDE DİĞER MİLLETLER YA FETHEDİLECEK, YA İMHA EDİLECEK YA DA DİNLERİNDEN DÖNDÜRÜLECEKLERDİR.AMA SONLARI NE OLURSA OLSUN, O TARİHTEN SONRA İSRAİL İÇİN SIKINTI KAYNAĞI OLMAKTAN ÇIKACAKLARDIR.”– THE UNİVERSAL JEWİSH ENCYCLOPEDİA
Kutsal toprakların ve Hz. Süleyman Tapınağı’nın korunması gibi sözde ulvi amaçlara büyük servetler feda edip Haçlı orduları kurarak önce Selçuklular, ardından Selahattin Eyyubi tarafından bozguna uğratılan Avrupa soyluları, bütün bu çabaların Tapınak Şövalyeleri eliyle boşa çıkarıldığını ve kendi amaçları için kullanıldığını çok erken dönemlerde fark etmişlerdi.
Ancak çıkar ilişkileri, Kilise’nin etkisi ve halkın bu tarikata verdiği destek gibi sebepler kesin bir önlem almayı engellemiş, Haçlılar kutsal topraklardaki varlıklarını teker teker kaybetmeye başlamış ve Kudüs, yeniden Müslümanların eline geçmişti.
Günümüzde ise Mesih’in gelişiyle birlikte “dünyaya egemen olma” hesapları yapan Yahudi önde gelenleri de Hz. Süleyman Tapınağı’yla oldukça ilgililerdir.
Aynı beklenti, tapınağı felsefelerinin merkezine yerleştiren Masonlar için de geçerlidir.
Etkileri Batı uygarlığının DNA’sında hâlâ varlığını sürdüren bu arkaik yapının analizi ve şifrelerinin çözümünü bu kitapta tüm açıklığıyla bulacaksınız.