Birbirimizle konuşmamız güçtü. Gerçi ikimiz de mizaç olarak konuşkandık, sular seller gibi konuşurduk, ama bir aradayken susar, San Giovanni Yolu boyunca sessizce yan yana yürürdük. Sözler, babam için, şeyleri doğrulama ve mülkiyet göstergesi işlevini görmeliydi; benim içinse, belli belirsiz gördüğümüz, sahip olmadığımız, varsaydığımız şeylere ilişkin öngörülerden ibaretti.İlk kez Türkçeye çevrilen San Giovanni Yolu, Italo Calvino'nun kelimelerle kurduğu benzersiz ilişkiyi, yazının lezzetini okura yine son derece güçlü bir biçimde sunduğu beş çarpıcı metni bir araya getiriyor.