Üç yıl içinde yazılmış üç farklı öykü. Tolstoy külliyatı içinde küçük ancak büyük yapıtlarını vereceği, çok uzak olmayan gelecekteki yaklaşımı açısından ince kırılmalara işaret eden son derece önemli üç işaret fişeği. 1857’de basılan ilk öykü, İngiliz turistlerin akın ettiği İsviçre’nin güzide şehri Luzern’de bir sokak şarkıcısının maruz kaldığı horgörü üzerinden, uygarlık denen kibirli topluma yöneltilmiş Rousseau’vâri bir eleştiri.• “Albert’in anlayışa değil doktora ihtiyacı var.” Toplumun alkol bağımlısı yetenekli bir müzik dehası karşısındaki duyarsızlığına değinen öyküyü okuduktan sonra, birçoklarının düşündüğünü açıkça dile getiren yayıncısı şair Nikolay Nekrasov’un bu sözü, Tolstoy’da gönül kırıklığından çok daha derin bir kopuşa yol açacaktır.• Son öykü“Üç Ölüm” üç farklı ölüm deneyimini yan yana koyarak zihinlerde yeni bir krize ışık yakar.“Kim tespit edebilir benim için neyin özgürlük, neyin despotluk, neyin uygarlık, neyin barbarlık olduğunu? Ve birinin diğeriyle sınırı nerededir bunların? Ve kimin ruhunda, bu ele avuca sığmaz karmaşıklıktaki olguları ölçmek için şaşmaz bir terazi vardır?”